İstanbul Havalimanı’nda Irak asıllı bir Alman vatandaşının Türkiye’ye giriş yasağı olmasına karşın, vali yardımcısı eşliğinde yasal olmayan tarzlarda giriş yaptığı argüman edilmişti.
İddialar üzerine İstanbul Valiliği’nden açıklama yapıldı. Valilik olayı doğruladı lakin kelam konusu kişinin vali yardımcısı değil hukuk müşaviri olduğu açıklandı:
“18 Haziran’da ülkemize giriş yaptığı tez edilen şahsın yasa dışı biçimde ülkemize girme teşebbüsü, kolluk ünitelerimiz tarafından tespit edilmiş ve ülkemize girişi engellenmiştir. Kelam konusu yabancı asıllı şahıs, İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından 20 Haziran’da geldiği ülkeye geri gönderilerek hakkında gerekli giriş yasağı ve para cezası uygulanmıştır.
Olaya husus vali yardımcısı olduğu tez edilen kişi hukuk müşaviridir. İlgili hukuk müşaviri ve olayda ihmali olabilecek başka vazifeliler hakkında, olayın gerçekleştiği tarihte, Valiliğimizce İçişleri Bakanlığımızdan müfettiş görevlendirilmesi talebinde bulunulmuş ve olayda bahsi geçen hukuk müşaviri misyondan uzaklaştırılmıştır. Bahis valiliğimizce ilgili mevzuat çerçevesinde takip edilmekte ve başlatılan hukuksal süreç devam etmektedir.”
“SINIR NAMUSTUR, DELDİREN NAMUSSUZ”
Konuyu gündeme getiren Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ, skandalın bir polis memurunun dikkati sayesinde ortaya çıktığını belirterek, şu soruları sormuştu:
“Burada göçmen kaçakçılığından yapılması gereken süreç yapılmış mıdır?”
“İşi pek anlamayan yeni bir polis memuru olsaydı kırmızı apronlu kartı olan sayın valiye boyun mu eğecekti?”
“İl göç yönetim ve emniyetin göçmen kaçakçılığına bilgi verildi mi? Verilmediyse neden?”
“Göçmen kaçakçılığının bu bahis hakkında bilgisi var mıdır? Havalimanı müdürü ve il göç uzmanı bu işin neresinde? Iraklı Alman şayet son 2 gün içinde kendi isteği ile dönmedi ise hâlâ Türkiye’de.”
“Yaklaşık saklama mühleti 30 gün olan kamera kayıtları incelendiğinde argümanın doğruluğu görülecektir. Pasaport vs. dokümanların fotoğrafları bende mevcut. Hudut namustur. Deldiren namussuz.”