Eski Zafer Partisi Genel Lider Yardımcısı Adem Taşkaya hakkında ‘taciz’ tezinde bulunan ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakın olduğunu ileri sürüp Emniyet istihbaratçıların isteklerini yerine getirdiğini tez eden Orkun Dülgeroğlu, yargılandığı davada 7 ay mahpus cezası aldı.
Kendisini ‘yazılımcı’ olarak tanıtan Orkun Dülgeroğlu, 2021 ve 2022 yıllarında yaptığı çeşitli paylaşımlarla, o devir Zafer Partisi’nde Bilişim ve Enformasyondan Sorumlu Genel Lider Yardımcısı olarak vazife yapan Adem Taşkaya’ya ‘çocuğa taciz’ suçlamaları yöneltti. Adem Taşkaya, Zafer Partisi’yle ilgili de çeşitli suçlamalarda bulunan Orkun Dülgeroğlu hakkında cürüm duyurusunda bulundu.
‘EMNİYET İSTİHBARAT’TAN ARADILAR, ZAFER PARTİSİ’YLE İLGİLİ KONUŞTULAR’
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 1 Mart 2023’te Dülgeroğlu hakkında ‘ısrarlı takip’ suçlamasıyla üç aydan bir yıla kadar mahpus cezası talebiyle iddianame hazırladı. Bu ortada Dülgeroğlu, 14 Nisan 2023’te gerçeğe muhalif dijital bilgi alışverişi yaptığı ve toplumsal medada cürüm içerikli temelsiz ithamlar yaydığı gerekçesiyle tutuklandı ve kısa müddet içerisinde tahliye edildi.
İddianamenin kabulünün akabinde İstanbul Anadolu 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlayan Orkun Dülgeroğlu, mahkemede verdiği tabirde 6 Mayıs 2022’de Emniyet İstihbarat’tan bir ekip görevlilerin kendisini aradığını ve Zafer Partisi ile idare takımı aleyhinde bilgi, kanıt elde etmek için konuştuklarını anlattı.
‘DEDİKLERİNİ BİREBİR YAPTIM’
Zafer Partisi’yle ilgili emniyet görevlilerine ‘klasörler dolusu’ bilgi, doküman, dijital gereçler sunduğunu ileri süren Dülgeroğlu şu tabirleri kullandı:
“Bana bu siyasi partinin ve yöneticilerinin devletimizin bekası için tehlike arz ettiği, bunlarla gayretin yalnızca istihbari, operasyonel bazda değil basın yayın ve toplumsal medya yoluyla da yapılarak parti ve yöneticileri aleyhinde olabilecek konuları tekrar tekrar gündeme getirip paylaşmanın siyaseten tesirli olacağı konusunda tavsiyelerde bulunuldu. Ben de bana dediklerini birebir olarak yaptım.”
Dülgeroğlu savunmasının devamında “Başıma bu türlü bir kumpas gelebileceğini ön görerek Bakan ve istihbaratçılar dahil herkesin konuşmasını telefonumda yedekledim, tedbirimi aldım” dedi.
Yaklaşık iki yıl süren dava sürecinde sık sık devlet vazifelileri, istihbaratçılar ve bir bakanın talimatları doğrultusunda hareket ettiğini söyleyen Dülgeroğlu’na 12 Aralık’ta, Taşkaya hakkındaki tezleri yüzünden 7 ay mahpus cezası verildi. Mahkeme, kararın açıklanmasının geri bıraklamasına karar verdi.
‘SÜLEYMAN SOYLU’YA YARDIM EDİYORDUM’
Dülgeroğlu hakkında bir dava da ‘silahlı terör örgütüne üye olma, örgüte bilerek isteyerek yardım etme’ kabahatlerinden İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılmıştı. Bu davada Fethullahçı isimlere yardım etmekle suçlanıyordu.
Dülgeroğlu bu davada verdiği sözde ise 2020 yılından itibaren dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile birlikte çalıştığını belirtmiş, Soylu’ya istihbari bilgiler sağladığını, operasyonel faaliyetlerde yardım ettiğini, elindeki bilgilerin hepsini bakanlık ile paylaştığını öne sürmüştü.
‘SAİT BUYRUK’ SAVI: KAYITLARI ALDIM SOYLU’YA VERDİM
Dülgeroğlu’nun, yasa dışı bahis paralarını akladığı teziyle tutuklanan, İran’da ‘Saadollah Amir Shaghaghy’, Türkiye’de ise ‘Sait Buyruk’ ismini kullanan kuşkulu hakkındaki tabirleri gündem olmuştu.
Türkiye’de kendini ‘diş hekimi’ olarak tanıtan, dans öğretmeni ve pilot olduğunu söyleyen, mankenlik okulu açan, çok sayıda hoşluk yarışına sponsor olup Türk vatandaşlığı alan Sait Buyruk, argümana nazaran yargı ve emniyetteki üst düzey isimlerle mankenlik ajansı ve diş kliniği üzerinden ilgi kuran bir isimdi.
Tutuklanmadan evvel Londra’da yayın yapan İran Memleketler arası Kanal’a hakkındaki suçlamalar üzerine açıklama yapan Buyruk, “Buranın polisleri benim çok samimi arkadaşlarımdır. İmplantlarını ben yaptım. Başsavcı benim çok samimi arkadaşımdır, emniyet müdürü hastam” demişti. İddialara göre mankenlik ajansı olan Emir’in elinde, ‘hastası’ olan yargı, emniyet ve bürokrasinin üst seviye isimlerinin çeşitli kayıtları vardı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde savunma yapan Dülgeroğlu, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da kendisine “Sait Buyruk ile görüş. Onun elinde birtakım görüntü kayıtları var, bize ver” talimatını verdiğini ileri sürmüştü. Dülgeroğlu, Sait Buyruk ile görüştüğünü, istenilen görüntü kayıtlarını aldığını ve bunları Soylu’ya teslim ettiğini sav etmişti. Dülgeroğlu, “Kendisi o bahisle ilgili ne yaptı bilmiyorum” tabirini kullanmıştı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Dülgeroğlu hakkında beraata hükmederken savcı karara itiraz etmişti.
