Timur Soykan: Haydar Dümen öldüğü gün eşi İstanbul’daki 5 katlı binayı çeteye kaptırmış

BirGün muharriri ve gazeteci Timur Soykan, “Haydar Dümen’in malına çökmüşler” başlıklı yazısında; “Haydar Dümen öldüğü gün eşi İstanbul’daki 5 katlı binayı çeteye kaptırmış. 3 yıl sonra hazırlanan iddianamede çete üyelerinin akıllara sakinlik veren metotları anlatıldı” sözlerini kullandı.

Soykan’ın yazısı şöyle: 

Cinsel sıhhat konusunda yazıları ve esprili yorumlarıyla tanınan psikiyatr Dr. Haydar Dümen ve eşi Gülten Dümen, 17 Ocak 2022’de Covid-19 nedeniyle İstanbul Beykent Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Bu periyotta Gülten Dümen, İstanbul Cihangir’deki 5 katlı binalarını satmaya karar verdi. Onun sözüne nazaran; çok borçları vardı, icra tehdidiyle karşı karşıyaydılar. Hastane masraflarını ödeyecek paraları yoktu. Haydar Dümen’in eski eşinden çocukları ise babaları entübe edilmişken Gülten Dümen’in mirası almak için binayı acil satmaya çalıştığını tez etmişti.

Tefeciye komşu yönlendirmiş 

Gülten Dümen, Silivri’deki yazlıklarında komşuları olan Gökhan Ataş’tan 5 katlı binaya müşteri bulmasını istemişti. Gökhan Ataş, meskene müşteri bulamayacağını fakat Silivri’de çok güvendiği bir arkadaşının onlara borç verebileceğini söyledi. Şöyle konuştu:

“Güvenirim, tüm ailesini tanırım, asla yanlışı olmaz. İsterseniz meskeni o arkadaşa emanet verelim, gereksiniminiz olan parayı versin. Siz de problemlerinizden kurtulur ve satılınca borcunuzu ödersiniz.”

Tefeci tuzağı bu türlü başladı.

Olayla ilgili iddianameye nazaran; komşu Gökhan Ataş, Gülten Dümen’i Silivri’de tefecilik yapan Tanju Aksu ile tanıştırdı. Mutabakat şöyleydi: Haydar ve Gülten Dümen çifti yaklaşık 45 milyon TL bedelindeki binayı mukaveleyle Tanju Aksu’nun adamı Emrah Erduvan’a devredecekti. Tanju Aksu, acil para muhtaçlıkları, borçları için Gülten Dümen’e 5 milyon lira verecek, konut satıldıktan sonra 7.5 milyon TL alacaktı. Bu sırada meskenin üzerindeki satışa pürüz borçları kaldıracak ödemeleri yapacaktı. Geri kalan parayı Gülten Dümen’e ödeyecekti. Gülten Dümen, binanın tapusunu Emrah Erduvan’a devrederken bir mukavele yapılacak ve mutabakattaki haklar imza altına alınacaktı.

10 Şubat 2022 günü 60 yaşındaki Gülten Dümen, tekerlekli sandalyede Silivri Tapu Dairesi’ne geldi. Hastalığı devam ediyordu. Yanında yardımcısı ile sürücüsü Mustafa Genç vardı. Durumu daha ağır olan 92 yaşındaki Haydar Dümen hastanede ömür savaşı veriyordu. Binanın devredileceği Emrah Erduvan tapu dairesindeydi lakin Tanju Aksu gelmemişti. Mukaveleyi avukattan alıp getireceğini söylemişti. Bu bekleyiş uzun sürdü, Tanju Aksu tekrar aradı ve “Trafiğe takıldım, tapu saatini kaçırmayalım, tekrar randevu almamız sıkıntı olur” dedi. Tanju Aksu’ya güvenen Gülten Dümen, akit odasında vazifelinin “Ödemeyi aldınız mı” sorusuna “Evet aldım” diye cevap verdi ve 30 milyon TL’lik satışı onayladı. Aslında parayı almamıştı. Hastalığı berbatlaşan Gülten Dümen, sürücüsünden kendisini konutuna götürmesini istedi.

Şoför Mustafa Genç, Gülten Dümen’i meskenine bıraktıktan sonra Tanju Aksu’nun ofisine gitti. Lakin Tanju Aksu, mukaveleyi beğenmediğini ve avukatla geri gönderdiğini söyledi. Binanın satışının yapıldığı gün Haydar Dümen’in mevt haberi geldi.

Ertesi gün Tanju Aksu, Gülten Dümen’in taziyeleri kabul ettiği konutuna gelerek Haydar Dümen’in eski eşinden çocuklarının sorun çıkarmaması için tedbir almaları gerektiğini söyledi. “30 milyon TL’yi elden aldım” yazılı bir evrak hazırlamıştı ve bunu imzalamasını istiyordu. Taziyeye gelen şahitlerin sözüne nazaran; Gülten Dümen evrakı imzalarken Tanju Aksu yanında oturuyor, bayanın ardında ayakta üç kişi bekliyordu.

Çete küçük ödemelerle itimat vermeyi de ihmal etmiyordu. Tanju Aksu, “İhtiyacınız olur” diyerek Gülten Dümen’e 30 bin TL verdi. Haydar Dümen’in vefatından sonra kalan 3 günlük hastane masrafını da ödediklerini söyledi. O periyot medyada Haydar Dümen’in ölmeden evvel gayrimenkullerini bir emlakçıya devrettiği istikametinde haberler çıktı.

Oyalamışlar, binanın borcu var demişler

Bu süreçte mukaveleyi vermeyen Tanju Aksu oyalama taktiklerini uyguluyordu. Daima binanın geçmişten çok fazla borcu kaldığını argüman ediyordu. Haydar Dümen’in eski eşinden 3 çocuğu ile Gülten Dümen ortasındaki miras tartışması gazetelere yansımıştı. Tefeci şebeke bunu da kullanarak bayana meskeni bir an evvel satmaları gerektiğini söylüyordu.

Binanın satılacağına dair oyalamalarla aylar geçti. Nihayet sabrı tükenen Gülten Dümen, Mayıs 2022’de binayı kendisinin satacağını, müşteri bulduğunu söyledi.

Tanju Aksu ise karşı hamleyi hazırlamıştı. Binayı satın alacak düzgün bir müşteri bulduğunu anlattı.

“Bu müşteri sizin alacağınız olmadığına dair delil istiyor. Siz Emrah’tan paranızın bir kısmını alamamışsınız üzere arabuluculuk başvurusu yapacaksınız. Arabulucuda 8 milyon TL için anlaşacaksınız. Emrah size bankadan 8 milyon TL gönderecek. Siz de o parayı çekip nakit olarak bize vereceksiniz” dedi.

Gülten Dümen bu dediklerini de yaptı. Aslında çete, binaya çökebileceği yasal doküman ve hesap hareketleri oluşturuyordu.

Parasını istediğinde tehdit edilmiş 

Ancak yeniden satış gerçekleşmedi. Gülten Dümen parasını istediğinde şebeke tehdit evresini başlattı.

Tanju Aksu sık sık Gülten Dümen’in konutuna çat kapı geliyor ve “Ben bu binayı satışa çıkarmak için 6 milyon TL masraf yaptım” diye bağırıyor, tehditler savuruyordu.

Gülten Dümen, sürücüsü Mustafa Genç ile Tanju Aksu’nun Silivri’deki ofisine tekraren gitti. Bu sırada Mustafa Genç konuşmalarını cep telefonu ile kaydediyordu. Bir görüşme sırasında Emrah Erduvan, Mustafa Genç’in ses kaydettiğini fark etti.

“Kafama silah dayadılar”

Mustafa Genç tabirinde sonrasında yaşananları şöyle anlattı:

“Tanju Aksu’nun iki adamı silah çıkardı ve başıma dayadılar. Gülten Hanım çok korktu ve ‘Yapmayın’ diye bağırdı. Tanju Aksu’nun başka adamları içeri geldi. Öldürmekle tehdit ettiler, ses kaydını sildiler. Emrah Erduvan burnumun üzerine yumruk attı. Gülten Hanım bu sırada bayıldı. Onu darp etmesinler diye üzerine yattım. Burada beni darp etmeye devam ettiler. Sonra Tanju “Atın dışarı. Burada ölecekler başımıza kalacaklar’ dedi. Gülten Hanım’ı kucaklayıp oradan çıkardım, meskenine götürdüm.”

Halen paralarını alma umuduyla polise gitmemişlerdi.

“Evdeki kasayı çaldılar”

Gülten Dümen, Cihangir’deki binada bulunan eşyalarını da çıkartamamıştı. Onun argümanına nazaran; binaya giren Tanju Aksu’nun adamları içinde ziynet eşyaları da bulunan kasayı çaldı. İddianameye nazaran; Tanju Aksu, akrabaları ve adamlarının daha evvel benzeri tefecilik ve dolandırıcılık faaliyetleri tespit edildi. Mustafa Akışık ve Muharrem Göçmen, tefeci şebekeden faiz karşılığı para almıştı. Onlar da sahibi oldukları taşınmazları, geri alacaklarını zannederek Tanju Aksu’nun Salvator isimli şirketine devretmişlerdi. Şebeke çeşitli mazeretlerle banka hesaplarına para giriş çıkışı yaptırarak gerçek bir satış izlenimi yaratmış ve bu mallara çökmüştü. Bu taşınmazları daha sonra satmışlardı. Soruşturma sürerken 6 mağdur daha tespit edildi ve bu mevzuda farklı bir soruşturma yürütüldüğü iddianamede belirtildi.

“Polislerle bağlantılı”

Mağdur ve şahitler sözlerinde Tanju Aksu’nun birtakım polislerle ve yargı mensuplarıyla ortak hareket ettiğini öne sürdü. Çok sayıda polis ismi vererek Tanju Aksu ile menfaat münasebeti kurduklarını sav ettiler. Birkaç şahit tabirinde Tanju Aksu’nun “Polis müdürleri benim arkadaşımdır. Hiç kimse benim üzerime gelemez” dediğini anlattı. Hatta Tanju Aksu’nun bu polis ve yargıdaki irtibatlarıyla husumetli olduğu şahıslara operasyon yaptırdığını, kumpas kurduğunu öne sürdüler. Bir şahit tabirine nazaran; Silivri’deki herkes Tanju Aksu ve ailesinin tefecilik yaptığını biliyordu. Tanju Aksu’nun avukatı, evvelce Bakırköy AKP İlçe Lider Yardımcısıydı. Bu kişi de polislikten ayrılmış ve avukat olmuştu. Tanju Aksu ile polislerin irtibatını sağlamıştı.

20 Mayıs 2024’te tefecilik, dolandırıcılık, hata örgütü kurma, yönetme, üye olma, hırsızlık, yağma suçlamalarıyla operasyon başlatıldı. Tanju Aksu hala yakalanamadı. Çoğunluğu akrabası olan 7 kişi ise tutuklandı. Tutuklananlar ortasında bulunan İstek Aksu, Silivri Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesiydi. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19 Kasım 2024’te tamamlanan iddianameyle 9 sanığa dava açıldı.